Yeni dünya düzeni gemisi kanların üzerinde yüzdürülüyor

27
Aug 2012
  • PDF
27 Aug 2012

Yeni dünya düzeni gemisi kanların üzerinde yüzdürülüyor

Yeni dünya düzeni fenomeninin muhtevası tedricen gün yüzüne çıkmakta. Dünyaya yani bir nizam, yapılanma,  ayar ve disiplin getireceği kesin görülen bu plan kötü emelli, kötü anlamlı ve büsbütün insanlık dışı zalimlerin dermayan ettirilmekte.  Doyumsuz kapitalist şehvetleriyle ürettikleri işgalci politikalarını adım adım coğrafyalarda sergileyen barbarlar hegemonyalarına boyun eğmeyen, direnişi seçen ve oyun bozuculuk yapanları hunharca katletmektedirler de. Her hedef ülke için sinsi senaryolar, piyonlar, maskeler, makyajlar ayarlayan despotlar hep aynı gerekçeye dayanmaktalar. ??insanca yaşam??, ??demokratik yönetim?? ve ??daha çok özgürlük??.

Tarihsel sürece aşinalığı, yakın takip bilinci ve yalanları ayrıştırma melekesi bulunanlar yukarıdaki tumturaklı gerekçelerin küllen gerçek dışı olduğunu bilirler. Zira demokratik yaşamı kurumsallaştırarak, kendi ülkeleri haricindeki memleketlere monteye soyunan batılıların, hususende ABD?nin,nedenli fırsatçı, nedenli soyguncu ve zaaflardan beslendiği aleni bir hakikattir. Nüfuz alanı bellediği, iştahına hitap edici diyarlarda oyunlarını tatlı vaadlerle önemli ölçüde sorunsuz oynatmaktadır da. Öyle ki oyuncular, halef selef ilişkisinin nasıl iğrenç bir çerçevede işletildiğini görmelerine rağmen akılları dumura uğratıldıklarından kurulu tezgaha düşmekteler.  Saddam Hüseyin, Hafız Esad, Hüsnü Mübarek, Ali Salih ibn Abdullah ilgili zihniyetlerle halklara zulmeden vahşi yöneticilerdir. Fiilen geri çekilen ya da efendilerince halkların uyanışını engellemek için idam edilen piyonlar ne yazık ki, hem kendilerini hem de toplumlarını tam bir çıkmaza sürüklemişlerdir.

Irak 2003 yılından bu yana, ABD?nin emrinde hareket eden malum batılı devletlerin ateşinde kavrulmakta?  Mısır?da, Mübarek?in halka ??kurban??verilmesine karşın krizler hala durmadı; aksine asıl kitlesel, mezhebi, dini gruplar arası çatışma riski, yavaş yavaş olgunlaşarak, ülkenin geneline yayılabilecek bir konum arzediyor? hani insanca yaşam nerede! Hani bahsedilen özgürlük ve hani nerede halkların siyasi tercihlerine saygı gösterecek yeni dünyanın ileri gelenleri! Uluslar arası iradeyi temsilen yürürlükte tutulan BM gerçekte emperyalistlerin, siyonistlerin güdümündedir. Kuruluş saikiyle, taban tabana zıt kararlara imza atmasının sebebi de, tamamen küresel kolonist eylemlere zemin hazırlamanın, oyalamanın, zaman kazanmanın ve baskı yapmanın aracı olmasıdır.

Dünya bir grup barbarın keyfine göre yönetilemez. Milletleri bencil, pragmatist ve kamplaştırıcı projeleri etrafında toplayan rejimler büyük yıkımların temellerini de atmaktadırlar. ABD?nin, yanına diğer batılı yandaşlarını da alarak, ??terörle mücadele?? adı altında ülkelere dikte ettikleri siyasi söylem ve teklifleri bir gözü dönmüşlüğün ürünü değil midir? Bu batılı blok, ??toptan ya bizdensiniz ya da teröristlerdensinizdir?? sloganıyla, asıl teröristliğin, dayatmacılığın, bölücülüğün, 21. yüzyılda yükseltmesinden gurur duydukları ileri demokrasi paradigmasının nasıl bir vurucu silaha dönüştürülebileceğine izhar etmişlerdir. Yüksek perdeden yapılan bu duyuru çabuk karşılık bulmadı mı? Küresel iktidar makamını, ele geçirmenin mücadelesine soyunan odaklar ekiplerini, yeni dünya düzeni retoriği ve yol haritasına endeksli yeniden yapılandırmadılar mı?

?Arap baharı? klişesiyle halen aktifliği korunan, diktatoryal rejimleri alaşağı etmeyi hedefleyen halk ayaklanmaları kimlerin işlerine yaramakta? Suriye?de, nicedir dinmeyen kan, gözyaşı, zulümleri yok etmek için savaşan kitleler daha ne kadar bedel ödeyecek? Zalimlerden kesin kurtuluşun zamanı gelecek mi? Yoksa, sofistike siyasi denklemler sayesinde eski alçak sistemler imaj yenilenmesi eşliğinde bir kez daha mı pazarlanacak?  Böyle bir gidişatın bariz emareleri arz-ı endam etmedi mi? Temelde İslami bir geçmişe, kültüre, idealizme sahip bölgelerde hiç düşmeyen savaş tansiyonu da yeni dünya düzeninin bir parçası ve fitili çekilmiş bir patlaması değil midir? ?Dini, milli, ahlaki, insani hiçbir kutsalı? tanımayan, dikkate almayan, hassasiyette atfetmeyen çılgın ve sapkın akıllı yeni dünya düzeni mimarlarına hadlerini bildirecek bir topluluk çıkmayacak mı? Katliamlara, işgallere, iftiralara istinad ettirilmiş bir yeniden biçimlendirme nasıl kabullenilebilir. Buna göz yummak asrın katil müstekbirleriyle işbirliğini onaylamaktır! İffetlerin, namusların kirletilmesine kayıtsız kalmak şeytanlaşmanın farklı bir versiyonu değil midir?

Hiçbir konjonktür lokal ya da global kuşatmaları, lanetlenesi fiilleri sindirmeye matuf stratejileri haklı ve savunulabilir noktalara taşıtamaz. İnsanlığı köle, kanalize edilebilir, tepkisiz sürüler, ucuz işgücü bağlamlarında algılayanlarsa kesinlikle erdemli, iyi niyetli ve güvenilir değildirler. Yeni dünya düzeni, insanlar ikna edilerek değil dirençleri karşı koyuşları kırılarak veyahut toplu imhalarına hükmedilerek tesis edilmektedir. Yeni dünya düzeni gemisi kanların üzerinde yüzdürülüyor?! Ve bu gemi doğacak evrensel vicdan ayaklanması, dalgalanması, sorgulanması sonucunda batacaktır.

Necdet Yüksel

 

You are here Home